Atatürk’ün İzcisini Kaybettik
***Atatürk’ün İzcisini Kaybettik***
Orhan Öcalgiray’ın anısına
Atatürk’ün izcisiydi. Atatürk’ün ölümünde İstanbul Erkek Lisesi öğrencisiydi ve Atatürk’ün naaşı başında izci olarak nöbet tuttu.
Atatürk’ün izcisiydi. Atatürk’ün kurduğu Sümerbank’tan aldığı burs ile yurtdışında okudu. Yurda döndükten sonra mecburi hizmetini tamamladı. Sümerbank benzeri fabrikalar kurdu. Binlerce işçiye kapısını açtı. Türk gençlerine burs verdi.
Atatürk’ün izcisiydi. Mühendislik eğitimini aldığı İstanbul Teknik Üniversitesine olan borcunu ödemek için okuluna çok sayıda tesis kazandırdı. En önemlisi tam da en uygun zamanda İTÜ’ye Genetik Araştırmaları Merkezini kazandırdı. İTÜ Vakfının en önemli destekçisi oldu.
Atatürk’ün izcisiydi. Fabrikalarının bulunduğu yerler başta olmak üzere yurdun pek çok yerinde okullar yaptırdı. Binlerce öğrencinin yetişmesine olanak sağladı.
Atatürk’ün izcisiydi. Atatürkçü Düşünce Dermeğinin Orhangazi’deki kurucusu oldu. Uzun yıllar Şube Başkanlığı yaptı. Fabrikasında çalışan tüm işçileri gönüllü olarak ADD üyesi oluyor, her ay maaşlarından kestirdikleri aidatlar dernek gelirlerine katılıyor, gençlere burs olarak geri dönüyordu. Orhangazi’nin köylerinde tüm köylüler toplu halde ADD üyesi oluyordu. Şubeye kalıcı bina hediye edebiliyordu.
Atatürk’ün izcisiydi. ADD önderliğinde başlatılan Cumhuriyet Mitinglerinin ses düzeni ve meydan düzenlemesi için para bulunamayınca hemen ADD Genel Merkezine kimsenin hayal edemeyeceği miktarda destek veriyordu.
Atatürk’ün izcisiydi. ADD Genel Merkezi tarafından Ankara Batıkent’de yaptırılan Ahmet Taner Kışlalı Kültür Merkezi inşaatı maddi olanaksızlıklar nedeniyle tamamlanamadığında tek seferde inşaatı tamamlayabilecek desteği sessizce yapıyordu.
Atatürk devrimcisi, ulusal sanayici, eğitim gönüllüsü, yardımsever insan Makine Yüksek Mühendisi Dr. Orhan Öcalgiray’ı 19 Ağustos 2018 günü 96 yaşında kaybettik.
Orhan Öcalgiray ile yollarımız hem İTÜ’ye, hem İTÜ Vakfına, hem diğer eğitim ve öğretim kurumlarına hem de ADD’ye yaptığı destekler sırasında kesişti. Yaşça büyük olması ve yaşadığı olaylar Türkiye Cumhuriyeti tarihinin bir parçası olması nedeniyle hep O’nun anlattıklarını dinler unutmamaya dikkat ederdik. Her seferinde değişik bir olayı anlatırdı.
En önemli anısı İstanbul Erkek Lisesi öğrencisiyken Atatürk’ün ölümünü duydukları anda yaşadıkları büyük acıydı. Erkek Lisesinin İzci Takımında borazan çalıyor ve Atatürk’ün Naaşı başında nöbet tutması ve cenaze töreni unutamadığı anılarının başında geliyordu.
Mühendislik eğitimini aldığı İTÜ’ye borçlu olduğunu düşünür ve kazancının önemli bir bölümünü kendini yetiştiren okuluna aktardığı halde borcunu ödeyemediği duygusuna kapılırdı. Sadece İTÜ’ye doğrudan destek yapmakla yetinmedi. İTÜ’ye destek veren İTÜ Vakfının İstanbul’daki tesislerine destek vermesi yanında vakfın Bursa’daki tesislerinin yapımı sırasında da büyük destek sağladı.
Kendisine yurt dışında burs sağlayan Sümerbank adına gittiği İngiltere’de yünlü teknolojisini en iyi şekilde öğrenerek ülkemizde yünlü kumaş sanayinin gelişmesine büyük katkılar sağladı. Mecburi hizmetini tamamladıktan sonra aynı alanda ülkemizin en önemli yatırımlarını gerçekleştirdi. Binlerce işçiye iş ve ekmek sağladı.
ADD önderliğinde 14 Nisan 2007 tarihinde Tandoğan meydanında yapılan büyük Cumhuriyet Mitingi için Bursa’da yaptığımız toplantı sırasında yanımdaki sandalyede oturuyordu. Alan düzenlemesi ve ses düzeni maddi olanakların yetmediğini öğrenince sessizce kulağıma eğilerek “bana bir hesap numarası verin” demişti. Hemen Ankara’daki Genel Saymanımızı arayıp hesap numarasını istedim. Gönderilecek miktarı duyunca kulaklarına inanamadı ve “parayı hesapta görmeden inanmam” demişti. Gerçekten de o gün için aklımızdan geçmeyen meblağ kısa süre sonra banka hesabına geçivermişti.
Cumhuriyet tarihinin o güne dek gördüğü en büyük mitingi başarıyla tamamladıktan sonra Orhan Öcalgiray’a bir teşekkür ziyareti yapmak üzere birkaç ay sonra o zamanki ADD Genel Başkanı Şener Eruygur ve GYK Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran ile birlikte Orhangazi’de kurulu fabrikasına gittik. Fabrikada nezih bir ortamda yediğimiz öğle yemeği sonrası kahvelerimizi içtiğimiz sırada Batıkent’teki Ahmet Taner Kültür Merkezi inşaatını tamamlayamadığımızı anlatırken bir tek soru sordu. “Ne kadar lazım”. Şener Eruygur utanarak yaklaşık bir rakam söyleyince verdiği yanıt hepimizi şaşırttı. Yarısını birkaç gün sonra iş için Ankara’ya gittiğinde bizzat getireceğini geri kalanını da bir ay sonra göndereceğini söyledi. Gerçekten de öyle yaptı. O’nun sayesinde Batıkent’teki merkezimizi tamamladık ve kısa süre sonra Orhan Beyin de katıldığı büyük bir törenle açılış törenini yaptık.
Orhan Öcalgiray, tesislerinin bulunduğu yerlerdeki köylere gidiyor, oraların bazı ihtiyaçlarını karşılıyor, iş arayanlara fabrikalarında iş veriyor, onlarla sohbet toplantıları yapıyor ve Cumhuriyetin nimetlerini anlatıyordu. O’nun bazı gezilerine katılarak köylülerle kurduğu sıcak ilişkilere tanık oldum.
Uludağ Üniversitesi adına Orhangazi’de kurmak istediği Meslek Yüksek Okulunun arazi temininde yaşanan sıkıntılar karşısında nasıl üzüldüğüne tanık olduk.
ADD olarak 2 yıl önce Haziran ayındaki Genel Kurulumuzda kendisine bir şükran plaketi vermek üzere hazırlık yapmamıza rağmen son anda sağlık durumunun bozulması üzerine plaketi sunamadık. Daha sonra da sağlık durumu el vermediği için görüşüp plaketi veremedik.
Orhan Öcalgiray kendini hep bu ülkeye, cumhuriyete ve Atatürk’e borçlu hissetti. Borcunu fazlasıyla ödemesine rağmen bu duyguyu hiç yitirmedi. Çünkü O bir Atatürk izcisiydi.
Işıklar içinde uyusun…
(Lütfü Kırayoğlu-20.08.2018)