Biz diyoruz ki: Biz Cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini bin yıllık kararlılıkla savunacağız
ADD Orhangazi Şubesi, halifeliğin kaldırılması, eğitim ve öğretimde birliğin sağlanması ve şeriye ve evkaf vekaletinin kaldırılmasının 95. yıldönümü nedeni ile yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Atatürkçü Düşünce Derneği Orhangazi şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Saidoğlu yaptığı açıklamada: Her dönem karşı devrim girişimleri olduğunu belirterek 95 yıl önce çıkarılan yasanın Türkiye Cumhuriyetine ışık tuttuğunu söyledi.
Saidoğlu ; “Eğitimin birliği ve Türkçe eğitimden ödün verilmesi ulusal, çağdaş, devlet anlayışından ödün vermektir. Dil yalnızca konuşma aracı olması dışında birleştirici, yaklaştırıcı önemli bir unsurdur. Son dönemde Cumhuriyet Devrimleri ve koruyucu Anayasa hükümleri ile çelişen girişim ve istemler üzüntü verici bir düzeye ulaşmıştır. Bu yaklaşım ilerici ve özgürlükçü bir tutum değildir. Saidoğlu, günümüzde Devrim Yasalarının birer birer ortadan kaldırılmaya çalışıldığını anımsatarak “3 Mart 1924 tarihi şimdiki, iktidarın ve yandaşlarının hiç anımsamayı istemedikleri hatta takvimlerinden kaldırmayı istediği bir tarih” dedi. Atatürk devrimlerini korumak için önemli bir ödevle karşı karşıya olduğumuzu belirten Saidoğlu, eğitim kurumlarında uzun zamandır işbaşında olan irticanın, yapılan Anayasa Değişikliği ile eğitime vurulan darbenin ne hale geldiğini hep birlikte gördük. “İktidarın ülkeyi bölecek ve Cumhuriyeti yıkacak formülü anayasa değişikliğinde halk oylamasında bulduğunu savunarak, “Darbe anayasası olarak niteledikleri mevcut anayasayı, sivil anayasa adıyla değiştirerek, cumhuriyete nihai darbeyi vurmaya amaç edindiklerini referanduma giderek göstermişlerdir.” dedi.
Kişi hak ve özgürlüklerinin her geçen gün acımasızca yok edildiği, hukuk devletinin yerini yasa devletinin aldığı, yargıya güvenin tartışılmaya başlandığı, iktidarın demokrasiyi sayısal sonuçla değerlendirip diktatörleştiği ve yolsuzluk iddialarını zemininden kaydırmaya çalıştığı bu gidişten son derece rahatsız olan ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ olarak ; Ülkemizin içinde bulunduğu bu ağır buhrandan kurtulmak için; demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, hukukun üstünlüğüne ve cumhuriyete gönül vermiş, çağdaş değerleri benimsemiş HALKIMIZI, tam da böyle bir süreçte sandığa gitmenin bir GÖREV olduğu bilinciyle hareket etmeye, demokrasi ve cumhuriyet yıkıcılarına DERS VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ.
Orhanagazi Halkı 31 Mart’ta Yerel seçimler de gereken cevabı vermelidir. Yoksa Tek ve en doğru çıkış yolumuz büyük kurtarıcı Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN dediği gibi;
“Hayatta gerçek yol gösterici bilimdir, fendir. Bilimin ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, dalalettir, hıyanettir.”
Bundan 95 yıl önce kabul edilen öğretim birliği yasası yaşamsal önemdedir. Halifeliğin Kaldırılması, eğitim ve öğretimin birleştirilmesi yasasının kabulü ve Şeriye ve Evkaf Bakanlığının kaldırılması ve Genelkurmay Başkanlığının yeniden düzenlendiği bu yasalar Kemalist Devrim’in temel ayaklarını oluşturmaktadır ve işte bu nedenle bugün Kemalist Devrim’i içlerine sindirememiş, bunu yıkmak isteyen odakların hedef tahtasındadır.
“Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldıran, yargıyı siyasallaştıran, toplumun tüm kesimleri üzerinde açık bir dikta rejimi kuran bu iktidarın yaptığı nedir- Bu iktidarın yaptığı şey karşı devrimdir. Devrimle yaratılan cumhuriyetle hesaplaşan bu iktidar, cumhuriyet devrimlerine karşı hareket eden ve o devrimlerle atılmış hangi adım varsa onları kazımaya yemin etmiş bir hükümet… Cumhuriyet devrimlerinin ortadan kaldırılması amacıyla yürüyen bir hükümet, niteliğini kendiliğinden ele verir. Bu nitelik, karşı devrimcilik niteliğidir. Karşı devrimcilik niteliği daha önceden Yargıtay tarafından tescillenmişti. Bugünkü iktidar partisi irticanın odağı olan parti olarak nitelenmişti. Bugün, ‘irtica tehdidi var mıdır-‘ sorusu anlamsızdır. Bence bugün irtica tehdidi yoktur. İrtica iktidardadır. Türkiye’de irtica tehdit olmaktan çıkmış, iktidara yerleşmiştir.
Bugünkü siyasi iktidarın hiçbir sivil toplum örgütünün tepkilerini dikkate aldığını göremiyoruz. Bugünkü tabloda toplum sesini çıkarma cesareti bulamıyor. Bir toplumda eğitimin kalitesi ve niteliği ile siyasal iktidar arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Türkiye’de eğitimin kalitesi düştü. Okullaşma oranın yüzde 98, ancak okulu terk etme oranı ise yüzde 150’ye çıkmıştır. iktidar her geçen gün Cumhuriyet’in temellerini ortadan kaldıracak adımları atmaktadır. Eğitim birliğinin bozulması, kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılmasının yanı sıra; Sağlık özelleştirilmiştir.’Hasta yerine, müşteri’ mantığı oturtulmuş, kamu kurum ve hastaneleri satılmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri NATO tarafından kuşatılmış ve tek kurşun atılmadan Ergenekon, Balyoz gibi uydurma 3.sınıf senaryolarla esir alınmıştır. Bir devleti devlet yapan, ulusu birbirine kenetleyen ortak hasletlerden dil birliği,yurt birliği ve ülke birliği gibi temel değerleri “din birliği” bazında ele alıp işleyerek,Türk halkının bu müşterek değerlerini ortadan kaldırmayı ve Türkiye Cumhuriyeti devleti toprakları üzerinde bir ulus bilinciyle yaşayan halkımızı,bu hasletlerden koparıp ümmetçilik temelinde yapılandırma amaçlanmaktadır.
Sonuç olarak; Atatürk’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin hiçbir döneminde görülmeyen irticai tehdit ile karşı karşıya bulunmaktadır. Bu ortamdan çıkmak için bu günkü koşullardan rahatsız olan tüm siyasi parti, Demokratik Kitle Örgütleri ve tüm vatanseverleri hiçbir ön koşul öne sürmeksizin birlikte hareket etmeye, Mevcut İktidar ile birlikte hareket eden şer cephesine karşı ‘Vatan, Cumhuriyet ve Emek’ cephesinde saf tutmaya çağırıyoruz.
Saidoğlu; Atatürk milliyetçiliğinin Anayasa’dan kaldırılmasını talep edenlerin gerçek amacının Cumhuriyet Devrimi ile hesaplaşma arzusu olduğunu söyleyerek, “Tüm devrim yasalarını koruma ve savunma mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız. Gün, Atatürkçülerin el ele omuz omuza verme günüdür..3 Mart 1924’ün yani Devrim yasalarının kabul edilişinin 95. yılında;Türk Devrimi’nin kaynağı Mustafa Kemal Atatürk’le arkadaşlarını, uygulayıcılarını, devrim yasalarını önerenleri içtenlikle anıyor, saygın anıları önünde eğiliyoruz.
Her ne olursa olsun Tüm Yurttaşlarımızın Atatürk’ten ve onun devrimlerinden vazgeçmeleri gerçekleşmeyecektir; Çünkü Türk Halkı şunu çok iyi bilir; Atatürk olmasaydı bugün çağdaş bir devlet olma yoluna girilemeyeceğini, laikliği, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, özgürlüğü, eşitliği yaşama olanağının olmayacağını çok iyi bilirler.
Yarınında onurlu yurttaşları olmak istiyorsak bu gün her birimiz birer Mustafa Kemal olmak zorundayız” Biz diyoruz ki: Biz Cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini bin yıllık kararlılıkla savunacağız.
İsmail SAİDOĞLU
ADD Orhangazi Şubesi
Yönetim Kurulu Başkanı