Saidoğlu; “Aydınlığı karanlığa boğdurmak istediler…”

Saidoğlu; “Aydınlığı karanlığa boğdurmak istediler…”

Atatürkçü Düşünce Derneği Orhangazi şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Saidoğlu, yazılı bir basın açıklaması yaparak,26.yılında 2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas’taki Madımak Katliamı’nda yaşamını kaybeden aydın, sanatçı, demokrat yurttaşlarımızı andı.Saidoğlu Açıklamasında; “Gerici, yobaz, insanlıktan nasibini almamış saldırganlar ve onlara kol kanat geren zihniyet sahipleri ulusal bilincimize silinmesi mümkün olmayan ve hala kanayan bir yara açtılar…” diyen İsmail Saidoğlu : “2 Temmuz… Yüreklerimizde halen yanan ateşin yıldönümüdür… Ülkemiz tarihinin en karanlık sayfalarından birisi olan Sivas Katliamı demokrat ve sanatçılarımızdan oluşan 37 canımızı katlettiler. Aydınlığı karanlığa boğdurmak istediler…” dedi.

“2 Temmuz’da, en temel insan haklarını ve hukuku hiçe sayan, “Laik Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak” sloganları eşliğinde 37 cumhuriyet aydınını yakan yobazların amacının ulusumuzun, “ümmet bilincinden, millet bilincine” geçmek adına 4 Eylül 1919’da gerçekleştirdiği Sivas kongresinin “ulusal egemenliğe” dayanan ruhunu boğmak olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.. bizler Aydınlığı Karanlık yolunda boğdurmayacağız .Saldırganları kışkırtan dönemin Sivas yerel yöneticileriyle aynı siyasal kökten gelen, Sivas sanıklarının serbest kalması için yasal düzenlemeler yapan, katliam sanıklarını görmezden gelerek kollayan iktidar partisinin, “özgürlükçü laikliğin” olmadığı, yani devletin dinler arasında taraf olduğu yerde demokrasinin yaşayamayacağından habersizmiş gibi davranmaya devam ettiğini görüyoruz… Mevcut iktidarın, toplumu yeni gerginliklere sevk edecek uygulamalar içerisinde olduklarını kaygı ile izliyoruz. Gericiliğe ve Türkiye’nin sömürgeleşmesine karşı yükselen halk muhalefetini Kemalist ilkeler ışığında örgütlemek ve iktidara taşımak yaşamsal bir görev olarak Atatürkçülerin önünde durmaktadır.

Sivas’ta Katledilenlere olan namus ve onur borcumuzu ödemenin tek yolu “Atatürkçü Düşünce”yi iktidara egemen kılmaktır.

Tarih boyunca, çok çeşitli nedenlerden kaynaklanan dinler arası savaşlar olmuştur. Hıristiyanlar, Hz. İsa’yı öldürenler olarak değerlendirdikleri için Yahudileri acımasızca öldürmüşlerdir. Aynı dine mensup mezhepler arasında da kanlı mücadeleler sürmüştür. Tahrik eden etken ne olursa olsun camide ibadet yapıldıktan sonra, topluca adam öldürmek için eylem yapmak, İslam dininin temel kaynağı Kur’an’ın hangi ayetinde yazmaktadır? Ya da bu tür davranış hangi ayetle uşuşmaktadır?

Aşık Mahsuni Şerif diyor ki:

Günah ne Sivas’ın ne Sivaslı’nın

Binyıldır pusuda yatanlarındır.

Hayvan sürüsünün günahı olmaz

Onların elinden tutanlarındır.

Halkımıza, ülkemize yönelik beklentilerini gerçekleştirmek isteyen “pusuda yatanları” (fırsat bekleyenleri) yakından tanımak, hem devleti yönetenlerin hem de aydın sorumluğu taşıyanların görevi olmalıdır ki, toplum sürü güdüsünden kurtulabilsin .Sivas Katliamı’nda kaybettiğimiz aydın ve sanatçılarımızı bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha saygıyla anıyor, insani ve kültürel mirasların birliğini, kardeşliğini güçlendiren aydınlanmacı düşünce, hümanist felsefe, ödünsüz laik demokratik cumhuriyet bilincinin Türkiyemiz’in yegâne geleceği olduğuna inandığımızı yineliyoruz… Sivas’ta yanan canlarımız, bu inancı taşıyan insanların yolunu aydınlatmaktadır.

Sivas yeniden birliğin, dayanışmanın, bağımsızlığın ve mücadelenin simgesi olacaktır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

İsmail SAİDOĞLU

Atatürkçü Düşünce Derneği

Orhangazi Şubesi

Yönetim Kurulu Başkanı