Atatürkçü Düşünce Derneği Orhangazi Şubesi Başkanı İsmail Saidoğlu Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 81. yılı dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. Saidoğlu açıklamasında; Sizlere bu mesajı iletirken öncelikle belirtmek isterim ki; “Aklın ve başarının cinsiyeti yoktur.” Şeklindeki ifadelerine yer verdi.

ADD Türk kadınını unutmadı

Atatürkçü Düşünce Derneği Orhangazi Şubesi Başkanı İsmail Saidoğlu Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 81. yılı dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. Saidoğlu açıklamasında; Sizlere bu mesajı iletirken öncelikle belirtmek isterim ki; “Aklın ve başarının cinsiyeti yoktur.” Şeklindeki ifadelerine yer verdi.

ADD Orhangazi Şubesi Başkanı İsmail Saidoğlu yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelerine yer verdi.’Tarihimiz de bu gerçekle yazılmıştır. Ulusumuzun ölüm kalım savaşı verdiği Milli Mücadele döneminde Türk kadını, vatanın kurtarılması için yardım toplamak, insanların cesaret ve mücadele gücünü artırmak için mitingler, toplantılar yapmak, dernekler, vakıflar, birlikler kurarak birlikteliği ve ortak güç sağlamak azmini ayakta tutma gayreti ve başarısı içinde olmuştur. Cumhuriyetimizin ilanından dokuz ay önce, Şubat 1923’te “Bizim sosyal toplumumuzun başarısız-lığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir.” değerlendirmesini yapan Mustafa Kemal Atatürk’ün, dünyanın ileri sayılan bir çok devletinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını veren yasaları çıkarıp uygulamaya koyması, Atatürk devrimlerinin Türk kadını açısından olduğu kadar Türk kadınının Atatürk devrimleri açısından da önemini ortaya koyar.’Kadını ve erkeğiyle omuz omuza yürütülen mücadelelerle kazanılan Kurtuluş Savaşından sonra kurulan “Türkiye Cumhuriyeti” ulusun çağdaş ve demokratik bir yönetime kavuşmasının başlangıç noktası olmuştur. Başta eğitim olmak üzere her alanda gerçekleştirilen devrimler kadının yasal ve yapısal yönden konumunun yükseltilmesi ve hak ettiği yere gelmesini sağlamıştır. Türkiye Cumhuriyetinde kadınlara oy verme, seçme ve seçilme hakkı 5 Aralık 1934 yılında tanınmıştır. Bu hak, Türk kadınının kurtuluş savaşında her alandaki başarılı çalışmalarının sonunda elde ettiği en önemli insan ve birey hakkıdır. 21.yüzyıl’da ise kadınlarımızı hedef alan Töre cinayetleri, berdel, okula gönderilmeme, şiddete uğrama, cinayetlere kurban gitme gibi sorunların yaşandığı ülkemizde,  eşit yurttaşlık hakkının değerini ve anlamının tam olarak yeniden kavranması gerekmektedir. Laik, çağdaş ve Atatürkçü nesiller yetiştirmek ve çocuklarımıza bu yönde örnek olmak, kadınlarımız için önemli bir görevdir. Biliyoruz ki, kadın- erkek, omuz omuza hep birlikte çalışarak aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Unutulmamalıdır ki; kadınların atıl kaldıkları toplumlar, uygarlıktan nasiplerini alamazla! Türk kadınına seçmek ve seçilmek hakkını veren yasanın kabulünün 81.yıl dönümünde, Önderimiz Atatürk’ün “Laik Cumhuriyetine” “layık olmamız” temennisiyle, tüm kadınlarımızın ülkemiz ve çağdaş yarınlarımız için yüreklerindeki güce, Atatürkçü Düşüncenin aydınlığına güvenerek, değerlerine daha fazla sahip çıkacaklarına inanıyoruz’